Konum,Ankara,Türkiye
+90 0 312 431 61 48
info@uskon.org

TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA ENGELLİLİK

Uluslararası Sağlık Eğitim ve Kültür Turizmi Konfederasyonu

TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA ENGELLİLİK

Sayılarla Dünya’da ve Türkiye’de Engellilik

Engelliliğin dünyada,bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerini anlamamızı sağlayan araştırmalar ve bu konuda yapılan istatistikler ,raporlar, engelli insanların karşı karşıya kaldığı farklı yapısal ve davranışsal, alanlara dikkat çekmek amaçlı bu verileri sizlerle paylaşmanın önemli olduğunu düşünüyoruz.

Engelliliğe çözüm yolları üretmenin  öncelikli ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Toplumsal yaşama katılımın önündeki engelleri kaldırmak ve engelli insanların sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkarmak için yeterli kaynak ve uzmanlığı bu konuya yönlendirmek ahlaki sorumluluğumuzdur. Sağlık, rehabilitasyon, destek, eğitim ve istihdama erişimleri ve başarılı olmaları için onlara şans tanımalı ve ortam düzenlemesi yapmamız gerekmektedir.

Dünyada 1 milyar engelli birey yaşıyor

  • OECD-AB ve Türkiye verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engelli bireylerden oluşuyor. Yani dünyada 1 milyar engelli var. Bu nedenle, dünyadaki “en büyük azınlık” olarak nitelendiriliyorlar. Türkiye’de ise Ulusal Engelli Veri Taban’ına göre engelli birey sayısı 1.559.222. (Ancak resmi olmayan rakamlara göre %13 düzeyinde, 9 milyon olduğu söyleniyor) Bunların %27’si 0-21 yaş, %36’sı 22-49 yaş, %37’siyse 50-64 yaş arasında… Yaşla birlikte engellilik oranı artıyor: OECD ülkelerinde 20-34 yaş arasındaki engelli birey oranı %6. Bu oran 35-49 yaş arasında iki katına çıkıyor. 50-64+ yaş arasında ise %24’ü buluyor.
  • Avrupa Birliği’nde 15-64 yaş arası temel etkinlik problemi yaşayan engelli birey sayısı 44 milyonken, hayat boyu süren bir sağlık problemi nedeniyle kısıtlı çalışma imkanına sahip engelli birey sayısı 35 milyon.
  • Dört engelliden ancak 1’i yardım alabiliyor
  • AB ülkelerinde ilkokuldan sonra okulu bırakan engelli oranı %25. Bu oran İsveç’te %11’ken, Türkiye’de %60
  • AB’de engellilerin %29,9’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında, Türkiye’de bu oran %77,1
  • Birleşmiş Milletler Kalkınma Programına göre engellilerin %80’i gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.

İstihdama Katılım

  • 2000’li yılların sonuna doğru OECD ülkelerinde engelli nüfusun istihdam oranı %44 olarak ölçülmüş, bu oran engelli olmayanlar için %75. Aynı yıllar için işsizlik oranları ise engelliler için %14’ken, engelsiz nüfus için %7. İstihdam edilen engellilerin %22’si yarı zamanlı işlerde çalışıyor, bu oran engelli olmayan bireyler için %13.
  • AB’de 15-64 yaş arasındaki engelli olmayan bireylerin istihdamı ise %66.9 iken, bu oran engelli bireyler için %47.3… Bu oranlar Türkiye için sırasıyla %51 ile %41.1 olarak veriliyor. Engelliler için AB’de en yüksek istihdam oranı İsveç’te (yüzde 66.2), en düşük istihdam oranı ise Macaristan’da (yüzde 23.7).
  • Türkiye’de istihdam edilen 90.131 engelli bireyin 12.223’ü kamu, 77.908’I özel sektörde çalışıyor.

Kamu Yardımları

  • OECD ülkelerinde engellilere ayrılan kamu yardımı gayri safi milli hasılanın %2’sini oluşturuyor. Bu oran Norveç, Hollanda ve İsveç gibi ülkelerde %4-5’lere kadar yükseliyor. Türkiye’de ise 1990-2007 yılları arasında %0.1…
  • Çalışma yaşındaki nüfusun %6’sı bu kamu yardımlarıyla geçiniyor. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Kuzey ve Doğu Avrupa’daki bazı ülkelerde bu oran %10-12 arasında değişiyor.
  • Kamu harcamalarının %95’i doğrudan yardımlara gidiyor. Sadece Almanya, Norveç, Hollanda ve İsveç gibi ülkelerde bu miktarın %10’u istihdama kazandırma programlarına harcanıyor.
  • Ortalamada dört engelliden biri engelli yardımı alıyor. Akdeniz ülkelerinde ise engelli yardımından yararlanma oranı daha da düşük. Örneğin Yunanistan’da engellilerin %85’i yardım almıyorken, %22’si ne bir kamu yardımından faydalanabiliyor ne de istihdam ediliyor. “
  • OECD ülkelerinde engellilere yönelik harcamalar yapılan sosyal harcamaların %10’una denk geliyor.
  • Türkiye’de 2012 yılı itibariyle yaklaşık 410 bin engelli birey engelli yardımlarından düzenli olarak yararlanıyor, bu oran kayıtlı bireylerin %38.4’ü demek. Kayıtlı olanların %27’si “özürlü aylığı”ndan, %11,2’si ise Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü’nün ayni ve nakdi yardımlarından düzenli olarak yararlandıklarını belirtiyor. Kayıtlı olanların %55,7’si ağır fiziksel iş ve güç gerektirmeyen işlerde çalışmayı istiyor.

Yoksulluk Ve Sosyal Dışlanmışlık

  • OECD ülkelerinde içinde engelli birey olan hanelerin %22’si yoksulluk sınırının altında gelire sahipken, bu oran engelli birey olmayan hanelerde %14. Üstelik engellilerin gelirleri ulusal ortalamalardan %15 daha düşük.
  • 2013’te AB’de 16 yaş üstü engellilerin %29.9’u yoksulluk ya da sosyal dışlanmışlık riski altındabulunmuş.  Engelli olmayanların ise %21.4’ü için bu riskler söz konusu. Risk altında bulunan en geniş engelli grubu Bulgaristan’da yüzde 63.7 olarak ölçülmüş. Bulgaristan’da engelli olmayanlar aynı riske yüzde 44.1 oranında maruz kalıyor. Engelli nüfus içinde risk altındakilerin oranı Doğu Avrupa ülkelerinde, AB’nin başkenti Belçika’da (%34.3) ve İngiltere’de de (%34.8) yüksek. Bu alanda 2007 yılından bu yana Türkiye verisi bulunmuyor. 2007 yılında Türkiye’deki engellilerin yoksulluk ve sosyal dışlanmışlık riski %77.1.

Eğitim

  • OECD ülkelerinde iş gücü nüfusunda düşük eğitimli (ortaokul ve öncesi) bireylerin nüfusa oranı engelliler için yaklaşık %40 iken, bu oran engelli olmayan bireyler için yaklaşık %20.
  • Avrupa Birliği ülkelerinde ilkokuldan sonra engelli bireylerin okulu bırakma oranı %25. Bu oran İsveç’te %11 iken, Türkiye’de %60.
  • 25-64 yaş arası çeşitli eğitim programlarına (yaşam boyu öğretim) katılım oranı engelli olmayan bireyler için %9.8 ken bu oran engelli bireyler için %6.9. Türkiye’de ise bu oranlar sırasıyla %4.1 ile 1.7…
  • 30-34 yaş arası engellilerin yüksek öğrenimi tamamlama oranı AB’de %22.1 iken bu oran Türkiye’de 6.8.

“Dünya Engellilik Raporu” Sonuçlarına Göre;
Dünyada Ve Türkiye’de Engellilik Konusunda Yapılması Gereken Uygulamalar
Öncelik;

  • ihtiyacı olan herkesin EHS ile uyumlu, uygun, zamanında, maliyeti karşılanabilir ve yüksek kaliteli rehabilitasyon müdahalelerine erişiminin sağlanmasıdır.
  • Köklü rehabilitasyon hizmetleri bulunan orta gelirli ve yüksek gelirli ülkelerde, hizmetlerin kapsamının genişletilerek ve uygunluğu, kalitesi ve maliyetinin karşılanabilirliği iyileştirilerek etkinliğin ve etkililiğin iyileştirilmesine yoğunlaşılmalıdır.
  • Düşük gelirli ülkelerde ise, uygun maliyetli yaklaşımlar önceliklendirilerekrehabilitasyon hizmetlerinin başlatılmasına ve zamanda geliştirilmesine yoğunlaşılmalıdır. Çok çeşitli paydaşların bu konuda rolü bulunmaktadır:
  • Hükümetler, rehabilitasyon hizmetlerine yönelik politikalar, düzenleyici mekanizmalar ve standartlar geliştirmeli, uygulamalı ve bunların izlemesini yapmalıdır. Ayrıca, bu hizmetlere eşit erişim olması teşvik edilmelidir.
  • Hizmet sunucular en yüksek kalitede rehabilitasyon hizmetleri sunmalıdırlar.
  • Diğer paydaşlar (kullanıcılar, meslek örgütleri vb.) farkındalığı artırmalı, politika geliştirilmesine katılmalı ve bunların uygulanmasını izlemelidirler.
  • Uluslararası işbirliği iyi ve gelecek vadeden uygulamaların paylaşılmasına ve rehabilitasyon hizmetleri başlatan ve bunları genişleten ülkelere teknik yardım sağlamaya yardımcı olabilir.
  • Politikalar ve Düzenleyici Mekanizmalar hâlihazırdaki politikaların, sistemlerin, hizmetlerin ve düzenleyici mekanizmaların değerlendirilmesi, hizmet sunumunun iyileştirilmesi için boşluklar ve öncelikler tespit edilmelidir.
  • Mali açıdan sürdürülebilir bir şekilde, nüfus içerisindeki işlevin maksimum düzeye çıkarılması için durum analizine uygun biçimde, ulusal rehabilitasyon planları geliştirilmeli ya da halihazırdakiler gözden geçirilmelidir.
  • Politikaların mevcut olduğu durumlarda, EHS ile uyumluluğun sağlanması için gerekli değişiklikler yapılmalıdır.
  • Politikaların mevcut olmadığı durumlarda, ülkenin bağlamı ve EHS ile uyumlu politikalar, mevzuat ve düzenleyici mekanizmalar geliştirilmelidir. Minimum standartlar belirlenmeli ve bu standartların izlenmesi önceliklendirilmelidir. Finansman Sağlanması Kapsamın ve maliyeti karşılanabilir rehabilitasyon hizmetlerine erişimin artırılması için finansman sağlama mekanizmaları geliştirilmelidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir